14 Ocak 2011 Cuma

Tahliyelerin kronolojisi

- Devlet bir kanun çıkardı ve tutukluluk sürelerine kısıtlama getirdi.

- Bu çıkarılan kanun aksamalar olacağı düşünüldüğünden 2010 yılı sonuna kadar uzatıldı.

- Kanunun yürürlüğüne gireceği tarihe yaklaşıldığında bazı yargı çalışanları tehlikeyi farketti ve yargı üst mercilerine durumu iletti. Yargı dışında olacakları sadece tutuklu avukatları biliyordu. Başka hiç kimse tehlikeyi farkedememişti.

- AKP'nin yargıyı ele geçirme çabaları vardı ve yargı çalışanları buna direniyorlardı. AKP'yi biraz sarsmak için herşeyi hasır altı edip, seslerini çıkarmadılar.

- 2011'e az bir zaman kala devletin sesini çıkarmadığını gören bazı tutuklu yakınları planlar yapmaya başladı. Devlet serbest bırakacaktı ama tekrardan tutuklanacakları belliydi. Ülke dışına kaçak yolla çıkmak basitti. Kalacak yerleri de her zaman vardı ve ortada sorun yoktu.

- Tahliyelerin başladığı gün, hapisten çıkanlar hemen soluğu yurtdışında aldılar.

3 Ocak 2011 Pazartesi

Ölümden nemalanmak

Bir müslüman düşmanı olduğunuzu düşünün. Elinizde güç ve parada var. Müslümanlığa ağır darbe vurmak için ne yaparsınız?

Bu soruya ben cevap vereyim:

Müslümanmışım gibi davranıp, müslümanlar içinden ezilmiş bir insan bulurum. Onu hristiyanlara karşı iyice doldururum ve canlı bomba olmaya ikna ederim. Müslümanlar arasında canlı bomba olmak yaygın olduğundan, bir çok kişi dini uğruna gözünü kırpmadan canını vereceğinden bu çok basit bir şeydir. Bu seçilmiş kişiyi hristiyanların tam da ayin düzenledikleri zamanda yollar, bombayı patlatmasını söylerim. Böylelikle kendinizin müslümanlara duyduğunuz nefreti tüm dünyaya yaymış olursunuz. Bunun yanında da müslümanlara karşı bir hristiyan hareketi başlar. Dünya iyice kutuplaşır ve dolayısıyla para ve gücü daha üstün olan taraf dünyaya hükmeder.

Buna en güzel yaşanmış örnek Mısır diyebiliriz. 21 kişinin ölmesine ve yüzlerce kişinin yaralanmasına sebep olan bu olay bir müslümanın aklından çıkmış olamaz. Hangi müslüman, müslümana zarar vermek isteyebilir ki?

Bir de başka açıdan ele alalım durumu. Herkesin bildiği gibi dünyanın hemen hemen her yerinde, karışıklıklardan nemalanan insanlar var. Bu insanlar paraya hükmettiklerinden, cahil insanları kolaylıkla kandırıp, kendi emellerine alet etmektedir. İzledikleri yol "ne kadar çok karıştırırsan, o kadar çok para ve güç kazanırsın"dır.

Tüm bu sebeplerden dolayı gerçekleşen saldırı sadece Mısır'ın değil, tüm dünyanın sorunudur. Daha iyi bir dünya için tüm dünya ülkeleri el ele vermelidir. Sorumluları ne yapılıp, edilip bulunmalı ve de herkese ders olacak bir şekilde cezalandırılmalıdırlar. Sadece bu olayda değil, diğer bir çok olay için de...

Murat BB

1 Ocak 2011 Cumartesi

Canım Türkiyem (Kısa kısa...)

ÖSYM
ÖSYM'de suçlu çalışanları çıktı. Burada kafama bazı sorular takıldı.
1. Acaba kaç yıldır çalışanlar bu suçu işliyor?
2. Şimdiye kadar ne kadar para kazanmışlardır?
3. Bu zamana kadar nasıl oluyor da yakalanamadılar?
4. Eğer bir çok kişi tam puan almamış olsaydı, devlet bu sahtekarlığı ortaya çıkarabilecek miydi?