9 Nisan 2012 Pazartesi

Karşıyaka'nın biten gençliği

Atalarımız sağlam kafa sağlam vücutta bulunur demiş. Alkol, sigara ve uyuşturucu madde alan kişilerin ne kendilerine ne de çevresindekilere faydası olmadığı gibi, oldukça da fazla zararları vardır. Tüm dünya ülkeleri bunun bilinciyle insanları kötü alışkanlıklardan uzaklaştırmaya çalışmaktadırlar.

Kötü alışkanlıklardan insanları uzaklaştırmak devletlerin ilk görevi olmuştur. Belediyeler de insanları değişik uğraşılara yöneltip, kötü alışkanlıklardan uzak durmalarını sağlayacak çalışmalar yaparlar. Bunların en başında spor gelir. Çünkü spor, kötü alışkanlıklardan uzaklaştırdığı gibi sağlıklı bireyler yetişmesine de katkı sağlar. 

Belediyeler önce, insanların spor yapacağı yerler inşa eder. Bu amaçla koşu-yürüyüş pistleri, basketbol ve futbol sahaları yapılır. Kişisel spordan daha da önemlisi, toplu olarak yapılan spordur. Yukarıda sayılan avantajların yanında, sosyalleşmeyi de sağlar. Bu en çok çocuklar ve gençler için gereklidir. Nüfus arttıkça da bu tür tesislerin sayıları da artar ki her bir kesim rahatça faydalansın.

Gelelim Karşıyaka'ya...

Karşıyaka'da tam tersi bir durum söz konusu maalesef. Var olan halı sahalar ve basketbol sahaları yavaş yavaş ortadan kaldırılıyor. Önce Bostanlı ve Alaybey'deki sahalar ve şimdi de Nergiz'deki 2 halı saha ve basketbol sahaları tarihe karıştı. Nergiz'deki halı sahalarda büyük olanı, Türkiye'nin sayılı sahalardan biriydi. Ne çok büyük, ne de küçük bir saha. Futboldan anlıyorsan eğer, tadına fazlasıyla varabiliyordun. İzmir'deki halı sahalardan hiç biri de  asla yerini tutamaz.

Günümüz Karşıyaka'sında gençler, adeta yok sayılmaktadır. Gençlerin spor yapabileceği, sosyal aktivitelere katılabileceği yerler o kadar kısıtlı duruma geldi ki, adeta kahvelere, diskolara, barlara; parası olmayanları da parklarda içki-sigara içmeye yöneltti. Her ne kadar Belediye Başkanı çocuklar da faydalanacak dese de var olan sahalar tamamen ya belediyeye özel kılındı ya da sadece amatör kümede oynayanların hizmetine verildi. Zaten kastedilen sahalar profesyonel futbol sahaları ebadında. Halkın oradan yeterince faydalanması da zor bu sebepten. Kısaca Karşıyaka'da spor yapabilmenin yolu ya lisanslı amatör küme oyuncusu olmak ya da KSK'nin ve Belediye Spor'un alt yapısında eğitim görüyor olmak. Çünkü kiraya verilen bir kaç halı sahada boş yer bulmak neredeyse imkansız.

Yazımı bir sözümle sonlandırayım:
Bir ülkede gençlik yok sayılırsa, o ülkenin geleceği asla olmaz.

Murat BB (GAZ1204081717)

6 Nisan 2012 Cuma

Politikhata (20 milyon dolarlık hırsızlık)


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 4+4+4 eğitim sistemini (ki ben ona kısaca 3x4 diyorum) 20 milyon dolarlık hırsızlık için çıkarıldığını söylüyor. Konuşmalarını o kadar çok dinledim fakat bu hırsızlığın nasıl yapılacağı hakkında bir açıklama duymadım. Bunu biz sokaktaki vatandaş olarak söyleyebiliriz ama politikacı söylüyorsa, etkili olabilmesi için herkesi bu konuda aydınlatabilmeli. Varsa delilleri sunmalı, emareleri göstermeli. Bunların hiç biri yok ise, bu yalnızca bir senaryodur. Senaryolarda, var olan açıklar belirtilerek, bunların nasıl kötüye kullanılacağı açıklanır.

Kılıçdaroğlu bunların hiç birini yapmadı. Yapmayınca da suçladığı kişilerin eline koz vermiş oldu. AKP'nin çok oy toplamasının sebeplerinden biri de bu desteksiz suçlamaları kendi lehine çok iyi kullanmasıydı. Fakat Erdoğan'ın bu suçlamaya karşı yaptığı açıklama öncekiler gibi etkili olmadı bana göre. Yanlızca böyle bir şey olmadığını vurguladı. Oysa bu suçlamayı çok daha iyi kullanarak, yeni oylar kazanabilirdi.

Murat BB

5 Nisan 2012 Perşembe

Zamların Panaroması



Son haftalarda gelen zamlar çok konuşuldu. İktidar Partisi döviz ve doğalgaz artışlarını sebep gösterdi. Bunun yanında Arap Baharı ve bölgedeki siyasi istikrarsızlığın rol oynadığını söyledi. CHP de doğalgazda ve dövizde artış olmadığını, AKP'nin halkı kandırdığını söyledi. Fakat asıl gerçeklerden bahseden olmadı. İşte bu gerçekler:

ABD'nin tehdidi
Önce ABD Başkanı Barack Obama bir açıklamada bulundu. Obama ''küresel piyasada yeterli düzeyde petrol bulunmasının ülkelere, İran'dan ham petrol alımını azaltmaya imkan tanıdığını'' belirterek, İran'dan petrol alımını ''önemli derecede'' düşürmeyen ülkelere yönelik yaptırıma gideceklerinin kararlığını açıkladı.Ardından ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da yaptığı açıklamalarda İran'dan petrol alımını azaltan ülkeleri belirterek üstü kapalı Türkiye'ye mesaj gönderdi. Daha sonra ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, “Birçok ülke İran’dan petrol alımını önemli ölçüde azalttı. Bu konudaki net tavrını henüz belirlemeyen Türkiye’nin artık bir karara varmasını bekliyoruz” açıklamasında bulundu.

Tüm bu gelişmelerin hemen ardından Türkiye İran'dan aldığı petrolü %20 oranında azaltmak zorunda kaldı. Hemen sonrasında da ABD'den Türkiye'ye teşekkür geldi.

Hindistan, Çin, Türkiye, Güney Kore gibi büyük tüketici ülkelerin içerisinde İran’dan 9 milyon ton petrol alan tek ülkenin Türkiye olması büyük bir açık doğurdu Türkiye için. Bu açığı kapatmak için de Türkiye Libya'ya yöneldi. Fakat oradan gelecek petrol komşumuz İran'dan gelecek petroldan daha masraflıdır. Bir de üzerine İran'ın Fransa ve İngiltere'ye petrol satmayacağını açıklamasıyla petrol fiyatları birden yükseldi. Tabii bu yükseliş bu kadar zammı gerektirir miydi?

Elektrik zammı
Petrolün yanında elektriğe de yüklü bir zam geldi. Bu kadar yüklü olmasının sebebi ne olabilirdi?

Bilineceği üzere seçimlere yaklaşmaya başladık. Dolayısıyla geçmiş dönemlerde olduğu gibi önümüzdeki aylarda iktidar partisinin uygulamaya koyması gereken bazı şeyler var. Kışa girilirken kömür dağıtımı yeniden başlayacak. Bunun yanında beyaz eşya da dağıtmak gerekiyor. Hepsinden önemlisi de yeni memur alımları. Herkesin de bileceği gibi devletin memura ihtiyaç hep seçimlerden önce doğar.

Devletin tüm bunları karşılaması için bir kaynağa ihtiyacı vardı. Onu da zam yaparak karşılamış oldu. Yakın zamanda da yaşayarak görmüş olacağız.

Murat BB