15 Eylül 2012 Cumartesi
Dershaneleri kaldırmak mümkün mü?
Bu aralar Türkiye’de gündem konusu dershanelerin kaldırılması. Başbakanımız dershanelerin tamamen kapatılacağını söyledi. Söyledi söylemesine ama bunun nasıl yapılacağına dair hiçbir açıklama yapmadı. Sanırım ki bunun için bir ön çalışma da yapılmış değil. Bu konu hakkında en ufak bir bilgisi olan da yok. Bu sebepten akla bazı sorular geliyor.
Gerçekten kaldırılabilir mi?
Kaldırılırsa yöntemi nasıl olur?
Bu soruların cevabını kendimiz bulmaya çalışalım. Bunun için öncelikle dershanelerin ilk ortaya çıkışlarını incelememiz gerekiyor.
Üniversiteler ilk kurulduğunda öğrencileri farklı farklı bölümlere yerleştirme gereği de doğdu. Bazı bölümlere yoğun talep varken bazı bölümlerin boş kalması bir dengesizlik doğuruyordu. Bunun için öğrencileri bir sınava sokup, en başarılılarından başlayarak kontenjan dâhilinde seçme hakkı verildi. Daha başarısız olanlar mecburen istedikleri bölüme değil de başarısının yettiği bölümlerde okumak zorunda kaldı. Bu sayede düzenli bir dağılım sağlandı.
Başarılı olmak için daha çok çalışmak gerekiyordu. Devletin okulları maalesef yetersiz kalıyordu. Çözümü özel ders almaktan geçiyordu. Öğretmenler için de bir kazanç kapısıydı. Önceleri evlerde özel dersler verilirken, daha iyi hizmet ve daha iyi bir kazanç için bürolar kiralanıp, sınıf tarzı eğitime geçildi. Tek kişiye özel ders verirken artık toplu ders verilmeye başlanmıştı. İşte bu dershanelerin doğuşuydu.
Dershanelerin en büyük özelliği eğitim öğretimin dışında öğrencileri özel olarak sınavlara da hazırlamasıydı. Dershaneye gidenle gitmeyen arasında çok büyük farklar oluşuyordu. Bu sebepten dershane her öğrenci için şart olmuştu. Arz artınca talep de arttı ve hızla çoğaldılar.
Eğer dershaneler kaldırılırsa ne olur?
Cevabı çok basit. Bugün devlete vergi de veren eğitim kurumları gizliden çalışmaya başlarlar. İlk zamanlardaki gibi birçok eğitmen evlere giderek özel dersler vermeye başlar. Verilen dersler hem vergilenmez hem de devlet denetiminden çıkar. Dershaneler kaldırılır ama özel dersler asla kaldırılamaz. Parası olmayanlar için bu tür özel dersler almak çok zorlaşır. Bunun anlamı da parası olanlar özel ders alıp, iyi yerlere girerken, parası olmayanlar daha alt bölümlerle yetinmek zorunda kalacağıdır.
Parası olanla olmayanın haksız rekabeti ve ayrımcılık... Bu devletlerin politikasına asla yakışmayacak bir durum. Bu yüzden sadece dershaneleri kaldırmak çözüm getirmiyor. Bu ayrımcılığında ortadan kalkması gerekiyor. Bunun için de 2 yol var:
1- Özel dersler dâhil okul dışı eğitim-öğretimi engellemek
Devlet tüm evlere de girecek ve özel ders alınması engelleyecek. Bu asla olmayacak bir yöntem. Bu kişi ve hak özgürlüklerinin kısıtlanması demektir. Devlet de olsa buna asla karışamaz.
2- Sınavları kaldırmak
Bu yapılabilir bir yöntem ancak birden bire olacak bir şey değil. Bunu yapabilmek için öğrencilerin ilköğretimden başlayarak ilgi alanlarını ve yeteneklerini belirleyip, ona göre bölümlere yönlendirmek gerekir. Gelişmiş pek çok ülkenin izlediği yöntem de bu. Çok sağlıklı bir yöntem. Bu sayede Türk iş hayatındaki başarılarılarıda oldukça arttırır.
Özel okullar açın
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dershanelerin özel okula dönüşmesini öneriyor. Dershaneler, apartman, iş hanları gibi yerlerde 1-2 kat kiralanarak hizmet veren yerlerdir. Oysa özel okullar için başlı başına bir binaya sahip olmak gerekiyor. Spor salonuna, bahçeye ve son teknolojili laboratuarlara ihtiyaç duyar. Dershaneler 100 bin lira civarına açılabilirken, özel okullar için neredeyse milyon liralara ihtiyaç vardır. Karlılık da dershanelerin çok altındadır. Bu sebepten dershanelerin özel okullara dönüşme olasılığı oldukça zayıftır.
Tüm bunlardan çıkarılacak sonuç, eğer dershaneler kaldırılacaksa, sınavlar da kaldırılmalı. Eğitim sistemi tamamen değişmeli. Bu da dershanelerin kaldırılması için en az 5 yıla ihtiyaç olduğu anlamına gelir. Uygun altyapı hazırlanana kadar dershanelere devam.
Murat BB
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)