2 Haziran 2011 Perşembe

Aşk olsun OECD! imişmiş

Önce bir yazarın şu yazısını okuyun, ardından ben de bir yorum yapacağım:


Aşk olsun OECD!


İktidar sahiplerinden yıllardır “ekonominin ne kadar iyiye gittiğini”, “refahın ve yaşam kalitesinin ne kadar arttığını” dinleyip duruyoruz…


Seçim dönemine girdik ya; şu önümüzdeki iki ayda daha çooook dinleyeceğiz!


Peki; gerçek böyle mi?


***


Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), “Bir Bakışta Toplum” başlıklı bir rapor yayınlamış…


OECD’nin otuz ülkesini kapsayan bu raporunda Türkiye ile ilgili şu saptamalar yer almış:


- En yüksek gelir eşitsizliğine sahip ülkeler Şili, Meksika ve Türkiye…


- En düşük istihdam oranına sahip ülke; Türkiye…


- İşsizlikte ikinci ülke; Türkiye…


- Yoksullukta üçüncü ülke; Türkiye…


- Çocuk eğitimine devlet kaynaklarından en az parayı harcayan ülke; Türkiye…


- Kadınların doğurganlık oranının en yüksek olduğu ülke; Türkiye…


- Bebek ölümlerinde birinci ülke; Türkiye…


- İnsanlarının en kısa ömürlü oldukları ülke; Türkiye…


***


Bu araştırmayı yapan kuruluş, CHP ya da MHP için çalışan araştırma şirketleri değil; OECD!


Bu yüzden Başbakan bu raporun doğru olmadığını, verilerin çarpıtıldığını söyleyemez…


Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı, yalanlayamaz…


Peki ne yaparlar?


Sadece görmezden gelirler…


Saklarlar, yok sayarlar!


Çünkü her şey tabak gibi ortada… Bu sözlerin üstüne söz söylenmez!


“Enflasyon düştü, paradan altı sıfır atıldı, büyümede rekor üzerine rekor kırıyoruz…”


Da…


Yukarıdaki veriler ne?


Bu yoksulluğu, sefaleti, ayıbı kime, nasıl anlatacağız?


***


Aşk olsun sana OECD!


Tam da seçimlere 50 küsur gün kala… Yapılacak iş miydi bu raporu yayınlamak!


Mustafa Mutlu



Sizce bu karşılaştırma doğru olmuş mu?.

Bir ülkeye yön verenlerin başında yazarlarda gelir. Yazdıklarıyla milyonlarca insanın fikrini çelebilirler. Türkiye'ye ye baktığımızda bunu yapabilen pek yazar göremiyorum. Sebeplerin en başında da insanların pek itimat etmemesinden kaynaklanıyor.

Bu yazar da toplumu peşinden koşturabilecek kadar bilgili bir kişi olmadığını okuduğunuz yazısıyla ispatlamış oldu. Peki nedir bu bilgisizliği?

Şöyle bir paragraf yazmış:

"İktidar sahiplerinden yıllardır “ekonominin ne kadar iyiye gittiğini”, “refahın ve yaşam kalitesinin ne kadar arttığını” dinleyip duruyoruz... "


Bu paragraftan anlaşılması gereken şey "Türkiye tamamen refaha kavuştu, biz dünyanın en iyi ülkelerinden biriyiz" sözü değildir. Yazarda neredeyse Türkiye neden 1 numarada değil diyecek kadar ileri gitmiş.

Burada "iyiye gidiyor" ve "arttı" kelimeleri kullanılmış. Bu kelimeler geçtiğine göre başka ülkelerle karşılaştırmayacaksın; bunu önceki yıllardaki Türkiye ile karşılaştıracaksın. Biz dünyanın en iyi ekonomisine sahip ülkelerden biriyiz demiş olsaydı AKP, o zaman bu karşılaştırma doğruydu. Denmediği için bu tamamen geçersiz bir savdır.


Karşılaştırma 30 ülke ile sınırlı. Bu ülkeler hangileri yazmamış. Büyük ihtimalle ekonominin en büyük 30 ülkesidir. 200 küsur devlet arasından ilk 30'a girmek bile başarıdır diye AKP savunma yapabilir. Ve devam eder:

Eskiden derecelerimiz 100'lerde iken biz 30 lara indirdik. Hedefimiz olan 2023 yılında Türkiye ilk 30 ülke değil, ilk 10 hatta ilk 8 ülke ile karşılaştırılacaktır.

GELELİM DİĞER GERÇEKLERE

AKP'nin savunucusu değilim. AKP'yi eleştirenlerin abşında bile gelebilirim. Ama ben akılcılığa ve mantığa bakarım. Okuduğunuz yazıdaki gibi mantıksız eleştirileri kınarım. AKP'nin açığını yakalamak uğruna her taraftan vurmaya çalışan bu tür mantıktan ve akıldan uzak insanlar, Recep Tayyip Erdoğan'ın ustaca hazırlanmış konuşmalarıyla al aşağı edilmektedir. Bu yazarların alaşağı edilmesi AKP'ye inanılmaz oylar kazandırmaktadır. Birilerinin bu düşüncesiz yazarları susturması gerekir yoksa AKP'yi koltuktan indirmek imkansız olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkür ederim...