En çok golü atan oyuncu ülkesinin en iyi takımına transfer
olacaktı. İki oyuncu da birer gol atmayı başarmıştı. Albert kaleciyi geçti,
topu boş kaleye atmak yerine pas verdi. Gol takım arkadaşının olmuştu. Arkadaşı
‘Neden?’ diye sorduğunda, ‘Çünkü sen benden iyisin’ diye cevapladı.
İnsanı hüzünlendiren, duygulandıran bir hikaye… Böylesi
sadece hikaye kitaplarında yazar.
Daha sonra futbolu bırakan ve bir süre işsiz kalan Albert,
yine de iyi bir evde oturuyor ve pahalı bir arabaya biniyor. Peki bu nasıl
oluyor?
Olay Portekiz’in 18 yaş altı takımında yaşanıyor. Transferi
yapacak kulüp ise Sporting Lizbon. Transfer olan oyuncuyu çıkarabildiniz mi?
Çıkaramadıysanız devam edeyim. Çok kısa bir süre sonra
oynanan bir karşılaşmada dikkatleri çekiyor ve dünyanın en iyi takımlarından
birine transfer oluyor.
Hala çıkaramayan varsa takımın ismini söyleyeyim: Manchester
United.
Artık hemen hemen herkes anlamıştır kimden bahsettiğimizi.
Şu anda Real Madrid takımında oynuyor dünyanın en iyi birkaç futbolcusundan
biri olan Ronaldo.
Albert Fantrau’ya sormuşlar ‘İşsizken bunları nasıl aldın?’
diye. O da ‘Bunların hepsi Ronaldo’dan.’ cevabını vermiş.
Ronaldo yıllar geçse de arkadaşını hiç unutmamış. Aç ve
açıkta bırakmamış, hep yanında olmuş. Dünya Albert’i ve bu hikâyesini,
Şampiyonlar Ligi finalinde Ronaldo’yla kucaklaşmasıyla öğrendi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkür ederim...