Son günlerde her yerde tartışılan bir konu oldu yeni internet yasası. Çok değişik şeyler söyleniyor, çok ateşli tartışmalar yaşanıyor. Fakat dinlediklerimden hiç kimse söylenmesi gerekenleri söylemedi. Bunu kavrayabilmek için olayın temeline gitmek gerekiyor.
Gezi Parkı'nda neler olduğunda en başta 100-150 kişi haberdardı. Eylem yapıyordu ama pek bir kimse oralı olmuyordu. Ne zaman ki polis sert müdahalede bulundu, bir çok kişi hayatlarında belki ilk defa Gezi Parkı'nı duymuş oldu. Polislere büyük tepki geldi. İnternette olaylar devamlı paylaşılır oldu. Devlete karşı bir öfke oluştu. Bazıları internet üzerinden örgütlenip, eylem yapmaya başladılar. Bazıları da aşırı galyana gelip, tepkide çok fazla aşırıya kaçtılar.
Buraya kadar her şey normaldi. Eylemlerin fazla uzun süreceği yoktu. Sadece bir kaç aşırıya kaçan topluluklar tarafından canlı tutulmaya çalışılıyordu. Çevreye zarar verenler, eyleme katılan bir çok kişi tarafından kınanmış ve de eylemi sonlandırmak üzereyken, başbakan çıkıp, tüm eylemcilere ağır laflar etti. İşte o zaman iş çığrından çıktı. Halk iyice galyana geldi. Facebook ve twitter kullanılarak çok büyük kitleler organize oldu.
Başbakan basını uyararak eylemleri görmezden gelmelerini istedi. Basından bir kaçı dışındaki basın organları buna ister istemez uymak zorunda kaldı. Polise her türlü yetki verildi. Ne yapın ne edin herkesi susturun dendi. Basın sustu ama internet fazlasıyla yayın yapar olmuştu. Nerede ne yapılıyorsa internette anında paylaşılıyor, yapılan aşırı sert müdahaleyi tüm dünyanın gözü önüne seriyordu.
İşte yasanın temeli bu noktadan sonra atılmaya başlandı. Başbakan Facebook'u ve Twitter'ı engelletmeye çalıştı ama sadece bağlantıyı yavaşlatabildi. Paylaşımlar yine de tüm hızıyla devam etti.
Başbakan emir vermiş ve interneti de basın gibi kontrol altına almak için yasa çıkarma işine girişilmişti. Tabii buna basını kontrol altına aldık, interneti de alacağız diyemezlerdi. Bunun yolu kişilerin haklarını koruma maskesi ile halletmekti. Ama zaten internette kişisel hakaretler yasaktı ve mahkemece kapattırılabiliyordu. Ki şu anda bir çok site (özellikle cinsel içerikli siteler) mahkeme kararıyla kapalı. Dolayısıyla baştan bir yasa çıkarmak tamamen gereksiz. Sadece ufak tefek düzenlemeler yapmak, yeter de artar bile.
Bu maskeye de bir çok kişi kandı. Bu kişiler ya internetten hiç anlamıyorlar ya da gözleri inandıkları partilerinden başka hiç bir şey görmüyor.
Bu kanun neyi getirecek?
Zaten basına boyun eğdirildi. Baştakiler ne derse aynen yapıyorlar. Haber alınacak bir tek internet kaldı. Ona da yasak geldiğinde ülkenin güçlü insanları istedikleri gibi at koşturacaklar. Ülkeyi yiyip, bitirecekler ve hiç kimsenin haberi olmayacak. Rüşvet, dolandırıcılık gibi kanunsuz şeyler ayyuka çıkacak. Ülkeyi yönetenler yaptıkları kanunsuz işleri saklamak için bu kadar uğraşmayacak. Yeri geldiğinde rakiplerinin aleyhine haber yaptırabilecek ama kendi aleyhine haberlere asla izin vermeyecekler. Kısaca başa geçen parti, tam bir krallık yaşayacak, astığını asıp, kestiğini kesebilecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkür ederim...