7 Kasım 2013 Perşembe

Aşk ve Tuz

Tuz ve aşk arasındaki bağlantı herkese garip gelmiştir eminim. Bağdaştırmak neredeyse imkânsız bir şey. Başlayayım anlatmaya…

Hiç tuz yiyen var mıdır? Tabii ki bu soruya herkesin vereceği cevap “hayır”dır. Tuzu yiyemiyoruz ancak tuz olmayınca yemeklerin tadı da olmuyor. Tuzsuz bir yemeği beğenecek kişiler yok denecek kadar az. Hemen hemen tüm insanoğlu tuzsuz yemek yiyemiyor. Yemeğe asıl tadını verendir tuz; başka bir deyişle yemeklerin olmazsa olmazı…

Tartışma
Aşkta da tuz vardır. O tuz olmadan, aşkın da tadı olmaz. Biz onun adına tartışma diyoruz. Bir konu hakkında farklı düşünceleri olan kişilerin konuyla ilgili görüşlerini açıklamak, konuyu (veya sorunu) çözmek, muhatabın zayıf yönlerini aramak amacıyla bir araya gelerek yaptıkları karşılıklı konuşmaya tartışma denir. Tartışmada genellikle normal bir ses tonuyla konuşulmalı, saygılı olunmalı, dedikodu etmekten, bağırıp çağırmaktan, konu dışına çıkmaktan ve konuşanın sözünü kesmekten kaçınılmalıdır.

Tartışmayı hiç kimse sevmez. Çünkü bir sorun vardır ki tartışma çıkmıştır. Üzücüdür. Ama aşk, her tartışmadan sonra daha bir tatlanıyor. İnsan ne kadar çok sevdiğini ve onsuz bir hiç olduğunu en iyi tartışmadan sonra anlıyor.

Monotonluk hayatımızdaki en güzel şeylerin bile değerini düşürür.  Aynı şeyleri yapmak bir süre sonra insana sıkıcı gelmeye başlar. Aşk da monotonlaşır ki bu çevremizde her aşkta rastlanan bir şey. Medeni bir şekilde tartışmak bu monotonluğu yok eder, aşkı tazeler.

Tartışmanın bir faydası da bedensel ve ruhsal sağlığımızın en etkili ilacı olmasıdır. Her insanın içinde olumsuz bir enerji vardır. Günün stresi bu olumsuz enerjiyi arttırır. Tartışmakla bu stres de atılmış olunuyor. Eğer ki bir taraf tartışmaya girer diğer taraf tamamen sessiz ve duyarsız kalırsa, bu da başka bir sorun yaratır. İçteki o kötü enerji atılamaz. Bu da ciddi sağlık problemlerine neden olur.

Her ne kadar yemeğe tadını veren tuzsa da, ölçüsü fazla kaçırıldığında o yemek yenmez hale geliyor. Tartışmada böyle. Eğer sınırları aşar medenilikten çıkar, ileri boyutlara taşınır, hakarete, küfüre, şiddete doğru giderse, bu da aşkın tadını kaçırır. Tartışmanın ileri safhalara gitmişse bu tartışmalıktan çıkmış kavgaya dönüşmüştür. Bu durum hem bizleri hem de çevremizi ve özellikle de çocukları çok olumsuz etkiler. Bu sebepten tartışmanın dozajını ayarlayabilmeli, medeni ve olgun haller dışına çıkmamalıyız. Sınırların dışına çıkılmadığı sürece her tartışmadan sonra aşk yenilenir, sevgi ve bağlılık daha çok artar.  İlk günkü gibi bir aşk yaşanır; çocukça ve çoşkulu.

Tartışmak aşkın tuzudur...

Murat BB


Sfenk Online Alışveriş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkür ederim...